Bedeninizdeki Duygusal Özgürlüğü Keşfedin
Duygularım Kilitli Kalmış Olabilir mi?
Geçmişte sizi derinden etkileyen bir anıyı hatırlayın...
Belki hiç beklemediğiniz bir anda gelen bir bakış, içten bir söz ya da yüreğinize dokunan bir olay...
Zamanla geçtiğini sandığınız ama bedeninizin derinliklerinde iz bırakan o duyguyu düşündünüz mü? Duygular, rüzgarın ağaç dallarını hafifçe sallaması gibi sessizce içimize işler ve farkında olmadan yaşamımıza yön verir.
İçindekiler
Duygu Ne Demek?
Duygu ve Beden İlişkisi
Çakralar ve Meridyenler: Enerji Akışını Anlamak
Duygular ve Travmaların Bedende Kilitli Kalması Ne Demek?
Hangi Duygu Bedenimin Neresini Etkiliyor?
Çakra ve Meridyen Akorduna Yönelik Uygulamalar
Sonuç: Duygularınızı Serbest Bırakmanın Gücü
1. Duygu Ne Demek?
Duygu nedir diye düşündünüz mü hiç? Tanımı karmaşık olabilir, ama hissettiğimizde ne olduğunu hepimiz biliriz. Bazı anılarımızı tetikleyen o iç sıkıntısı, sevinçle kabaran göğsümüz...
James Russell ve Ernst Fehr’in dediği gibi:
“Herkes, kendisinden bir tanım vermesi istenene kadar bir duygunun ne olduğunu bilir.”
Duygular sadece zihnimizde yaşadığımız şeyler değil, tüm bedenimizi etkileyen enerjilerdir.
Çalışmalarımda sıklıkla "Şu anda hangi duyguyu hissediyorsun?" diye soruyorum ve sık sık "sıkışık" veya "karışık" gibi yanıtlar alıyorum. Aslında Türk Dil Kurumu’na göre 200’den fazla duygusal tanım var, ancak çoğumuz bu duyguları adlandırmakta zorlanıyoruz. Duygularımızı ifade edemediğimizde, iç dünyamızda kaybolmuş hissedebiliriz. Duyguları tanımlamak ve onlarla yüzleşmek, şifa yolculuğunun ilk adımıdır.
2. Duygu ve Beden İlişkisi-Zihinden Çık Bedene İn
Bedeninizle en son ne zaman derin bir bağ kurdunuz? Meditasyon seanslarımda sıklıkla sorduğum bir soru vardır:
"İç hava durumun nasıl?"
Bu soruyu kendinize sormak, bedeninizdeki duygusal dalgalanmaları fark etmenize yardımcı olabilir.
Bu konuda daha derinlemesine bilgi edinmek isterseniz Bessel van der Kolk’un "Beden Kayıt Tutar" adlı kitabını öneririm.
Ayrıca, 2000 yıldan uzun süredir Geleneksel Çin Tıbbı’nın antik bilgeliği de duyguların bedensel sistemle nasıl bağlantılı olduğunu açıklar. Dünyanın en eski tıp eserlerinden biri olan Sarı İmparatorun Dahiliye Klasiği’nde (M.Ö 2600), "Karaciğer öfkeden sorumludur" ve "Öfke karaciğere zarar verir" gibi ifadelerle duyguların iç organlarla ilişkisi tarif edilir (Yao C., Sarı İmparatorun Dahiliyesi, Pekin Shi Çin: Zhonghua Kitap Şirketi; 2010:58-60).
Bilimsel çalışmalar da bu bakış açısını desteklemektedir. Hindawi gibi güvenilir kaynaklar, "Eğer duygusal değişimler (öfke, korku ve üzüntü gibi) kısa vadede yönetilebilirse bu durum insan vücudunda olumsuz etkilere yol açmayacaktır" sonucuna varmıştır.
Batı Tıbbı’nda ise duygular ve bedensel tepkiler arasındaki ilişkiyi araştıran birçok bilimsel çalışma bulunmaktadır. Örneğin, Emotions and Bodily Sensations başlıklı bir araştırma, duyguların vücutta nasıl fiziksel hisler yarattığını incelemiş ve farklı duyguların belirli bedensel bölgelerde yoğunlaştığını ortaya koymuştur.
Bu bulgular, duyguların yalnızca zihinsel süreçler olmadığını, aynı zamanda bedensel sağlığımızı da doğrudan etkilediğini göstermektedir. Duygularımızı fark etmek ve onları bilinçli bir şekilde yönetmek, sağlıklı bir zihin ve beden dengesi oluşturmanın temel taşlarından biridir.
3. Duyguların Bedendeki Etkileri
Her duygu belirli bedensel bölgelerde hissedilir ve bu hisler kültürler arasında şaşırtıcı şekilde tutarlıdır. Geleneksel Çin Tıbbı ve enerji tıbbına göre, duygular yalnızca zihinsel deneyimler değil, aynı zamanda enerji merkezlerini etkileyen güçlü enerjisel durumlardır.
Örneğin:
Öfke: Geleneksel Çin Tıbbı’na göre karaciğer meridyeniyle ilişkilidir ve karaciğer ile mide çevresinde baskı hissi yaratır. Enerji tıbbına göre, öfke kontrol edilmediğinde karaciğerde enerji tıkanıklığına neden olabilir.
Korku: Böbrek meridyeniyle bağlantılıdır ve bel çevresinde gerilim oluşturur. Geleneksel Çin Tıbbı, böbreklerin hayatta kalma ve güven duygusunu desteklediğini belirtir.
Üzüntü: Akciğer meridyeniyle bağlantılıdır ve göğüs bölgesinde sıkışma hissi verir. Akciğerlerin yaşam enerjisini dengelediğine inanılır.
Sevgi ve Mutluluk: Kalp meridyeniyle ilişkilidir ve kalp ile göğüs bölgesinde sıcaklık ve genişleme hissi doğurur. Açık bir kalp meridyeni, mutluluk ve sevgiyle dolu bir yaşamı destekler.
Enerji tıbbı, bu duygusal enerjilerin serbest bırakılmasını ve dengelenmesini meditasyon, nefes çalışmaları ve enerji şifa teknikleriyle destekler. Daha fazla bilgi için Enerji Tıbbı adlı kitabı öneririm
4. Duygular ve Travmaların Bedende Kilitli Kalması Ne Demek?
Bedeniniz, yaşadığınız her anıyı kaydeder. Özellikle de duygusal olarak yoğun anıları... Çocukluk travmaları, bastırılmış duygular ve işlenmemiş acılar, enerji kanallarımızda sıkışabilir. Bu da fiziksel rahatsızlıklar ve duygusal yorgunluk olarak kendini gösterebilir.
Bedenlerimiz duygusal yaralarını çok organize bir şekilde muhafaza eder.
Çakralar ve akupunktur (meridyen sistemi) noktaları, bedenin duygusal yaralarını ve blokajlarını üzerinde muhafaza eden enerji merkezleridir.
Günlük yaşamınızdaki duygusal travmalar ve blokajlar, bedeninizin doğal enerji akışını bozabilir.
Ve bu blokajlar daha sonra hayatınızda:
Kendinizle ve evrenle kurduğunuz bağ
Yakın ilişkileriniz
Kariyeriniz
Mali durumunuz
Sağlığınız
Arkadaşlıklarınız dahil olmak üzere hayatınızın tüm alanlarını etkileyebilir.
Duygular ve Travmalar Bedenimizde Nasıl Kilitli Kalır?
Buraya kadar sistemin nasıl işlediğini özetlediğimize göre asıl merak edilen soruya gelebiliriz. Duygu ya da travma bedenimizde nasıl kilitli kalıyor?
👉 Hayatınızın geçmiş bir döneminde korkutucu ya da tehlikeli bir olayla karşı karşıya geldiniz.
Algıladığınız tehlikeye tepki veremediniz; yani kaçamadınız ya da savaşamadınız. Tehlike geçtiğinde, yaşadığınız travmatik deneyimin gerilimini serbest bırakabilmeniz için bedeninize doğal bir "titreme" tepkisi gelir. "Yaprak gibi titremek" ifadesi tam da buradan gelir.
Eğer bu doğal tepkiler bir şekilde baskılanırsa, o olayın duygusu bedeninizde kilitli kalır. Travmatik deneyimlerin işlenememesi duygusal yüklerin kalıcı olmasına yol açabilir (Psychology Today).
Peki, Bu Sıkışmış Duygular Ne Yapar?
Evet, duygular bedeninizde sıkışıp kalabilir ve zamanla zihinsel veya fiziksel rahatsızlıklara neden olabilir. Yaptığım bireysel seanslarda işte bu sıkışmış duygular üzerine çalışıyoruz.
Bu bazen bir hikaye, bazen bir fobi, bazen de bedeninizdeki bir histen yola çıkarak (çok farklı pek çok konu olabilir) ilerlediğimiz bir süreç oluyor.
Amaç, o enerjiyi fark etmek ve güvenli bir şekilde serbest bırakmaktır.
5. Çakralar ve Akord Ayarı:
Hangi Duygu Bedenimin Neresini Etkiliyor?
Zihin-beden etkileşimini Doğu Asya Tıbbı perspektifinden anlamaya yönelik araştırmalar, duygular ve bedensel organ sistemleri arasındaki ilişkileri bilimsel olarak ortaya koymuştur. Kyung Hee Üniversitesi Akupunktur ve Meridyen Bilimi Araştırma Merkezi, Kore Tıp Fakültesi ve Kore Doğu Tıp Enstitüsü KM Temel Araştırma Bölümü’nün “Zihin-Beden Etkileşimini Doğu Asya Tıbbı Perspektifinden Anlama” başlıklı araştırması, farklı duyguların iç organlarla ilişkili olduğuna dair güçlü kanıtlar sunmaktadır.
Çakralar ve Duygusal Bağlantıları:
Kök Çakra (Muladhara): Güven ve hayatta kalma.
Blokajlarda: Korku, güvensizlik.
Beden Etkisi: Alt omurga, bacaklar, bağırsaklar.
Sakral Çakra (Svadhisthana): Yaratıcılık ve keyif.
Blokajlarda: Suçluluk, duygusal dengesizlik.
Beden Etkisi: Üreme organları, alt karın.
Solar Pleksus Çakrası (Manipura): Öz güven ve irade.
Blokajlarda: Kontrol kaybı, öz değer eksikliği.
Beden Etkisi: Sindirim sistemi, karaciğer.
Kalp Çakrası (Anahata): Sevgi ve empati.
Blokajlarda: Yalnızlık, duygusal kapanma.
Beden Etkisi: Kalp, akciğerler, göğüs.
Boğaz Çakrası (Vishuddha): İletişim ve ifade gücü.
Blokajlarda: Kendini ifade edememe, yalan söyleme eğilimi.
Beden Etkisi: Boğaz, ses telleri.
Üçüncü Göz Çakrası (Ajna): Sezgi ve içgörü.
Blokajlarda: Zihinsel karmaşa, sezgiyi reddetme.
Beden Etkisi: Beyin, gözler.
Taç Çakra (Sahasrara): Ruhsal bağlantı ve aydınlanma.
Blokajlarda: Ruhsal kopukluk, anlamsızlık hissi.
Beden Etkisi: Sinir sistemi, beyin.
Bölgesel Etkiler ve İlgili Sağlık Sorunları:
1. Bölge: Alerjiler, egzama, bağışıklık sorunları, bağımlılıklar, sistit, alt omurga sorunları, irritabl bağırsak sendromu, yorgunluk, depresyon, osteoartrit.
2. Bölge: Prostatit, testis ve rahim hastalıkları, iktidarsızlık, mesane sorunları, bel ağrısı, rahim miyomları, adet düzensizlikleri.
3. Bölge: Mide ülseri, pankreatit, hepatit, karaciğer sorunları, safra kesesi hastalıkları, diyabet, sindirim bozuklukları.
4. Bölge: Kalp ve dolaşım bozuklukları, hipertansiyon, anjina, uyku bozuklukları, titreme, skolyoz, nefes darlığı.
5. Bölge: Astım, bronşit, boğaz ağrısı, tiroid hastalıkları, temporomandibular eklem bozukluğu, solunum sorunları.
6. Bölge: Katarakt, baş ağrıları, migren, sol göz problemleri, beyin hastalıkları, sağırlık, baş dönmesi, disleksi.
7. Bölge: Epilepsi, uykusuzluk, multipl skleroz, sağ göz problemleri, demans, melankoli, depresyon.
Bu bulgular, zihin-beden bağlantısının ne kadar güçlü olduğunu ve duygularımızın fiziksel sağlığımız üzerinde nasıl bir etki yarattığını göstermektedir. Duygusal dengeyi sağlamak, enerji sistemlerini desteklemek ve bedenin doğal iyileşme kapasitesini artırmak için meditasyon, nefes çalışmaları ve enerji terapileri gibi uygulamalar önerilmektedir.
Daha fazla bilgi için NCBI kaynağını inceleyebilirsiniz.
Sonuç olarak yaşam dengesi: Yin ve Yang ile Akord
Benim için yaşam, yin ve yang gibi zıtlıkların birbirini tamamladığı dengede, yani "AKORD" halinde "AKIŞ" moduna geçer.
Her durumda ve koşulda hayatıma dair duygusal check-up yaparak önce bedenimdeki hislere ve duygulara bakar, onların sağaltılması için enerjisel ve duygusal yöntemler denerim. Duygusal olarak nötr hale geçtikten sonra bir hekimle görüşüp tıbbi görüşlerine göre ilerlerim.
Bu yaklaşım bana şu gücü kazandırıyor: Korkudan değil, dengeli bir duygu halinden hareket ederek kendi içsel gücümün akordunu yapmış oluyorum ve hikayeme daha güçlü bakabiliyorum.
Batı ve Doğu tıp sistemleri aslında birbirini tamamlayıcı niteliktedir. Batı Tıbbı, akut hastalık durumlarında hızlı çözüm sunarken, Çin Tıbbı’nın bütünsel yaklaşımı kronik durumlarda ve hastalığı önleme konusunda fırsatlar yaratır. Her iki sistemden de faydalanabiliriz, öyle değil mi?
Duyguların ve yaşadığımız travmaların bedenimize olan etkisi Geleneksel Çin Tıbbı’nda 2000 yılı aşkın süredir bilinirken, Batı Tıbbı’nda ise her geçen gün yeni bir araştırmayla daha doğrulanmaktadır. Artık konu bu kadar netken, sizin için geriye kilitli kalmış duygularınızla temasa geçmek kalmış olabilir mi?
Umarım bu yazıyı okurken sizin içinde farkındalık alanı açılmıştır.
Duygularınızı Serbest Bırakmanın Gücü
Duygularınızı özgür bırakmak, yaşamınıza yeni bir enerji katabilir. Çakralarınız ve meridyenlerinizin dengelenmesi, daha hafif, huzurlu ve güçlü hissetmenizi sağlar.
Sizi Bekleyen Dönüşüm: Şimdi duygusal yüklerinizden arınmak ve enerjinizi dengelemek için özel olarak hazırladığım
Çakra ve Beden Akordu Dijital Seti’ni keşfedin.
Bu Setin İçeriğinde:
✅ Çakra ve Meridyen Akorduna Yönelik Rehber
✅ Bedende Duygusal Blokajları Serbest Bırakma Meditasyonu
✅ 1:1 Kişisel Akord Seansı HEDİYE!
👉 Hemen Al ve Duygusal Özgürlüğünü Başlat!
Duygularınızın Kilidini Açarak Hayatınıza yeni bir AKOR katmak için şimdi harekete geçin!
Comentarios